Kısmen araştırmalarla desteklenmiş ama daha büyük kısmıyla yüzlerce yıldır birçok kişinin birbirlerini destekleyen gözlemlerine dayalı olan bir tespiti kendi kelimelerimle ve kendi anlayışımı katarak aktarayım. En azından kendim bu tespitin, tespitimin benzerini hem Quora sitesinde güncel olarak hem de Abdülhak Şinasi Hisar'ın yaklaşık bir yüzyıllık bir romanında okudum. Keza aşağıda alıntılayacağım üzere Bernard Shaw'nun da hafiften benzer bir tespiti vardır.
Normal, "makbul", el üstünde tutulan, imrenilen, "başarılı", sosyal ilişkileri iyi insanlar ortalamadır, zekaları en fazla ortalamanın biraz üstündedir.
Müslüman bir tarihçi ve düşünürün yeni, gayri-feminist bir dünyada dayanışma ve eşitliğe yönelik fikir yürütmeleri
7 Temmuz 2018 Cumartesi
14 Nisan 2018 Cumartesi
Totaliter Sekülarist Feminizm ve Evlilik Saadetinin Sonu
Modern feminist ve totaliter-sekülarist AB kanunları evliliğe inanmayan kanun koyucularca şu amaçla dizayn edilirler ki evliliği baltalasınlar. Maalesef ülkemizde de bu durumun etkisini en derinden, hatta iliklerimize kadar hissediyoruz ve Avrupa Birliği'nden hükümetimize dayatılan feminist seküler kanunlar ailelerimizi yok ediyor. Ülkemizde resmî boşanma oranı daha birkaç yıl önce her beş çiftten birine yükselmişti. Buna ilaveten, evlilikler de inanılmaz derecede zorlaştı. Bu yazıda o yönlerden sadece birini ele alıyorum ki AB kanunları onlarla evliliği zorlaştırmakta ve hatta gerçek bir evliliği imkânsız hâle getirmektedir. Umarım sayın cumhurbaşkanımız çok geçmeden bu durumdan yerli yerince haberdar edilir de Aile Bakanlığını totaliter laikçi feminist yapılanmadan temizler ve ardından işler düzelmeye başlar.
AB kanunlarının "evliliği baltalama amacı"ndan söz ederken "adeta" kelimesini kullanmadım, zira o kanunlar gerçekten, objektif olarak ve tam olarak bu amaçla dizayn edilirler. Bunun sebebi de basittir: AB kanunlarını yapan kanun koyucular -hem siyasetçiler hem de hukukçular- genelde sosyalisttir veya sosyalist kökenli sosyal demokrattır veya sosyal-liberaldir. Her ne kadar onların bu inanışı akademik araştırmalarla çürütülmüş olsa da sosyalistlerin hemen tamamı ve sosyal liberallerin de en azından bazıları hâlâ şuna inanırlar ki aile feodaliteden kalma köhne bir kurumdur ve yavaş yavaş da olsa yok edilmesi gerekir. Açık sözlü bir sosyalist tanıdığınız varsa bunu size çekinmeden söyleyecektir.
AB kanunlarının "evliliği baltalama amacı"ndan söz ederken "adeta" kelimesini kullanmadım, zira o kanunlar gerçekten, objektif olarak ve tam olarak bu amaçla dizayn edilirler. Bunun sebebi de basittir: AB kanunlarını yapan kanun koyucular -hem siyasetçiler hem de hukukçular- genelde sosyalisttir veya sosyalist kökenli sosyal demokrattır veya sosyal-liberaldir. Her ne kadar onların bu inanışı akademik araştırmalarla çürütülmüş olsa da sosyalistlerin hemen tamamı ve sosyal liberallerin de en azından bazıları hâlâ şuna inanırlar ki aile feodaliteden kalma köhne bir kurumdur ve yavaş yavaş da olsa yok edilmesi gerekir. Açık sözlü bir sosyalist tanıdığınız varsa bunu size çekinmeden söyleyecektir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)