Bir Yılın Ardından Yalancı BBC'yi ve Türkiye Elitist Solunu Tekrar Değerlendirmek

Bu sitedeki bir önceki yazımda tercüme ettiğim İngilizce blog yazımı yazdığımda henüz 1 Kasım seçimleri yapılmamıştı, 15 temmuz darbesine de yaklaşık 11 ay vardı. Şimdi açık seçik anlaşılıyor ki Türkiye'nin "Batı taraftarı solcu elitleri" olsun, onların Beyaz Adam efendileri olsun, her iki büyük hadise için hazırlanıyorlardı. Çözüm sürecinin sonunda PKK'yı haklı ve Türkiye hükûmetini haksız gösteren saldırgan yayınlarıyla onlar şunu amaçlıyorlardı ki önce 1 Kasım seçimlerinde Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı halkın gözünde küçük düşürüp kötü göstererek zayıflatsınlar, sonra da gelecek yılın FETÖ darbesine zemin hazırlasınlar.

Şahid olun ve dikkat edin: Türkiye'nin solcu elit kesimleri, ki onlar aslında medyanın, internet medyasının, eğitim sisteminin ve üniversitelerin çoğuna hâkim kapitalistler ve burjuvalardır, FETÖ ele başıları ile işbirliği içinde Eski Türkiye'yi geri getirmeye ve Türkiye'nin sözde "alt sınıftan" evladının önünü kesmeye, daha doğrusu sıkı kontrol altına almaya çalıştılar. Böylece solcu sözde elitler eski üst sınıf imtiyazlarını muhafaza edecekler, Müslüman halkın -onların verdiği "eğitim"e rağmen- Müslüman kalabilmiş evladı ise FETÖ'nün kontrolüne verilip beyinleri yıkanacak veya bastırılacaklardı. Hatta kanaatimce eğer 15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı, FETÖ'cü asker ve polis bozuntuları benim gibi on binlerce "fazla tahsilli ve fazla dik başlı" Müslümanı ya öldürüp bir çukura atacak ya da işkenceden geçirip söndürecekti. Batıda ve Türkiye'deki bütün Beyaz Adam medyası da bu "güzel gelişmeleri" ve "demokrasi inşasını" (!) alkışlayacaktı. Öyle görünüyor ki plan buydu.

Başaramadılar, başaramazlardı, çünkü planları fazla mükemmeldi. Allah Müslümanlara darbe yapılmasına izin verir, ama onlar bizzat Allah'a darbe yapmaya kalktılar. Şöyle ki onlar İslam'ı tastamam kendi kontrollerine altına alıp Allah'ın nüfuzunu yok etmek için kusursuz bir plan yaptılar. Artık Kur'an ve sahih hadisler devreden çıkarılacak, Allah'ın sözü Müslümanlara işittirilmeyecekti. ABD acentası Gülen ve onun hempaları ne derse, aldatılmış ve sindirilmiş Müslümanlar onu yapacaktı. Bu yüzden, Allah mümin kullarının eliyle Türkiye'nin solcu sözde elitlerini ve elbette onların münafık işbirlikçilerini devirmeye başladı.

Umarım ki Beyaz Adam taraftarı solcu sözde-elitlerin içindeki iyi niyetliler bu olup biteni anlayarak bu konuda doğru davranmaya koyulurlar. Umarım fark ederler ki tarihin oku artık başka bir tarafa döndü ve bu işin sonu zaten belli oldu. Batılı güçler onlar için Türkiye'yi işgal etmeye cesaret edemez; çünkü Türkiye bir Vietnam olmadığı gibi Beyaz Adam'ın kendisi de çoktandır geri çekiliyor. Her iki cihan harbinin muazzam yıkımlarından dolayı Batı bir daha asla 1914 başındaki gibi güçlü olmadı ve olamaz. Dahası dünya üzerindeki hâkimiyeti 1945'ten beri dahi gittikçe zayıfladı. İsteyen bunu görerek Türkiye'nin ve Müslümanların yanında saf tutar, istemeyen körlük ve akılsızlığa saplanarak inad içinde kendi kendini ziyan eder. Cumhurbaşkanımızın dilinden de meşhur olan o Sezai Karakoç şiirinde şairin dediği gibi, "ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır".